6 Kasım günü uyandığımızda hava çok güzeldi ,bu bize moral verdi ,sabah kahvaltısı için bir şeyler alamak için süper markete giden Atakan eli boş döndü çünkü pazar günleri Yunanistan'da hemen hemen her yer kapalıymış yiyecek bir şeyler bulmak çok zor ,önceden tedbir almak gerekiyor
Tan yeri ağrıyor ,bu gün hava çok güzel
Deniz görüntüsü insanın içini açıyor ve huzur veriyor
Hüseyin Şahin çadırın kapısından bize günaydın diyor,neşesi yerinde
Yolumuzun üzerinde Rumların ve Türklerin birlikte oturduğu bir köye uğradık burda bize resimde görülen kişiler yardımcı oldular ve sağ baştaki kişinin evinden su ikmali yaptık .Yunanistanda bir şişe su 1 euro
Kavalaya kadar nerdeyse heryerde Türk köyleri var .Soldan 2 nci kişi Türk ve arabada onun bizi görünce durdu ve hemen sohbete başladık ,diğerleri yunanlı ama onlarda Türkçe biliyorlardı
Köyün çıkışında suya rastlayınca burda mola vermeğe kara verdik ve Hüseyin şahin bize çorba hazırlarken Atakanda makarna yaptı.Daha akşama çok var pedal basmak için enerji gerek .
Hüseyin 'in hazırladığı çorbayı içiyorum .Hüseyin Şahinin dağcılıktan alışkanlığı çorba olmazsa olmazlarından.
Atakan makarnayı hazırlıyor
Çorbamız
Yemekten sonra köyü terk ediyoruz
Yola devam
Nihayet Gümülcene'deyiz
Bu arkadaşımız Gümülcene 'de yaşıyan bir Türk kendisinden rica ettik bizim resmimizi çekti ve sohbet ettik .Bize "burada bizleri terk ederken bize sordumuzmu" dedi.içinde bir burukluk vardı.
Artık güneş batıyor kendimize kamp kuracagımız bir yer bulmamız lazım
Çok güzel bir yerde yolun hemen hemen üzerinde ama etrafı tamamen kapalı ,suyu bulunan bir park yerinde kamp kurduk .Akşam yemeğimizi gene Hüseyin şahinin hazırladığı bir menüyü çok güzel bir sohbet ortamında keyifle yiyoruz.
Eminciğim ayaklarınıza sağlık. Gezinizi zevkle takip ediyorum.
YanıtlaSil