30 TEMMUZ 2011
Sabah erkenden kalkıp bir duş alıp ve bisikletimi hazırladıktan sonra sahil yolunu izliyerek
..Arhavi Tüneli’ni geçip bir müddet sonra Arhavi’ye varıyorumhttp://www.facebook.com/eminozk Şehre girerken bir kişi ile karşılaıyorum ve ona Ciha-Kalesini ve Mençura şelallesini soruyorum.Bana Kalenin bulunduğu yeri göstererek “abi oraya çıkmana gerek yok Kale tamamen yıkldı ,ama Mençura şelalesi ve çifte köprüleri muhaka gör”diyor .Kalenin yıkılmasına ve korunmamasına hakikaten çok üzüldüm
Zamanımım darlığından kaleyi görmekten vaz geiyorum.ama Mençura şelallalesine gitmeden önce Arhavide bir kahvaltı yapmak istiyorum.Kahvaltımı çok güzel yapılmış bir su böreği ve çayla yaptıktan sonra hemen yan tarafta bulunan kahveye geçip bir masada oturanlara selam verdikden sonra onların masasına oturup ,tanışıyorum.Kendilerine çifte köprülere ve Mençura şelalesine nasıl gideceğimi sorduğumda” çok güzel bir yer oraya gidersen dönmek istemazsin “diye cevap veriyorlar.Yolun şehrin merkezinden 15 km ,asfalt ve düz olduğunu söylüyorlar .Kendileri ile vedalaşıp yola koyuluyorum
şehrin içinde bir müddet devam ettikten sonra tariif ettikleri yerden sola kuzeye dönüp çifte köprülere pedallamaya başlıyorum,ama bir müddet sonra bisikletimin pedalına ne kadar basarsam basayım yavaşlamaya başlıyor .Yola bakıyorum düz gözüküyor( bazıyerler hariç)
Bir müddet sonra bir virajda yol üstünde bir araba büyüklüğünde bir kaya parçası ile karşılaşıyorum.Korkum büyük bir araba bu virajı hızla dönse kayaya çarpmaması imkansız.Nitekim biraz sonra bir otomobille karşılaşıyorum ve onu ikaz ediyorum.Sürücü ,bu kayanın orda faaliyette bulunan taş ocağının arabalarından düşmüş olacağını söylüyor ve teşekkür ederek ayrılıyor ,bende tırmanmağa devam edip daha ilerde taş ocağı yetkililerini ikaz ediyorum onlarda bana taşı kaldırdıklarını söylüyorlar
.Çifte köprüler bölğesine geldiğimde çok güzel bir manzara ile karşılaşıyorum. Çifte Köprüler Bölgesi ormanlık bir alanda derelerin birleştiği bir noktada Konaklamak için bir restaurant var. Bol miktarda alabalık var.Burayı geçen sene inşa etmişler.
.Sahibi ile tanışdıktan sonra Mençura şelalesine giden yolu soruyorum Bana hemen resturant ın yanından giden yolu takip edersem 3.5 km ilerde başka bir resturant la karşılacağımı ve ordan 200 m sora bir köprüden geçerek 25-30 dak tırmandıktan sonra mençura şelalesine varacagımı söylüyor.Bisikletimi resturantın önünde bağladıktan sonra gösterdikleri istikamette yeşillikler içinde tipik bir yoldan yaya olarak yola çıkıyorum .
Mençura şelalesine vardığımda karşılaştığım manzara hakikaten çok güzel..Orda orta Doğu üniversitesinden bölgedeki çeşitli etkinliklere gelen gelen dağcı gençlerle tanıştım .Şelalenin önündeki suda bir müddet yüzdükten ve fotoğraf çektikten sonra azıda bir çoğuda yolcu yoluna gerek diyerek terk ediyorum
. Çifte köprülere döndükden sonra bisikletime binerek hızla hiç pedala basmadan sahile kadar iniyorum ve
Arhavi ve Ardeşen kıyı boyunca bir tarafı masmavi deniz, bir tarafı dağlara yaslanmış yeşillikler içinde tipik Karadeniz sahil yolu üzerinden önce sahilde yüzüp daha sonra pazar ilçesinde bir yemek yiyip ve görevlilerle sohbet ettikten sonra
35 km pedal basıp Ardeşen'e varıyorum.
Burda daha önceden telefonla yer ayırtığım Öğretmen evine giderek yerleştim..Akşam yemeğini yeyip öğretmen evine döndüğümde beni bir süpriz bekliyordu .Burda Sertan Taşdelen,Kevser Seri ve Emre Özçelik'le ile karşılaştım .Balkonda oturup bir müddet sohbet ettikten sonra sabah erkenden yola çıkacağımız için istirahate çekildik.Sabah kalktığımda onlar gitmişlerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder