Powered By Blogger

21 Ağustos 2011 Pazar

DOĞU KARADENİZ TURU-3(ARHAVİ-ÇİFTE KÖPRÜLER-MENÇURA ŞELALESİ)


30 TEMMUZ 2011
Sabah erkenden kalkıp bir duş alıp ve bisikletimi hazırladıktan  sonra  sahil yolunu izliyerek 






..Arhavi Tüneli’ni geçip  bir müddet sonra  Arhavi’ye varıyorumhttp://www.facebook.com/eminozk Şehre girerken bir kişi ile karşılaıyorum ve ona Ciha-Kalesini ve Mençura şelallesini soruyorum.Bana Kalenin bulunduğu yeri göstererek “abi oraya çıkmana gerek yok Kale tamamen yıkldı ,ama Mençura şelalesi ve çifte köprüleri muhaka gör”diyor .Kalenin yıkılmasına ve korunmamasına hakikaten çok üzüldüm 



Zamanımım darlığından kaleyi görmekten vaz geiyorum.ama Mençura şelallalesine gitmeden önce Arhavide bir kahvaltı yapmak istiyorum.Kahvaltımı çok güzel yapılmış bir su böreği ve çayla yaptıktan sonra hemen yan tarafta bulunan kahveye geçip bir masada oturanlara selam verdikden sonra onların masasına oturup  ,tanışıyorum.Kendilerine çifte köprülere ve Mençura şelalesine nasıl gideceğimi sorduğumda” çok güzel bir yer oraya gidersen dönmek istemazsin “diye cevap veriyorlar.Yolun şehrin merkezinden 15 km ,asfalt ve düz olduğunu söylüyorlar .Kendileri ile vedalaşıp yola koyuluyorum 



şehrin içinde bir müddet devam ettikten sonra tariif ettikleri yerden sola kuzeye dönüp çifte köprülere pedallamaya başlıyorum,ama bir müddet sonra bisikletimin pedalına  ne  kadar basarsam basayım yavaşlamaya başlıyor .Yola bakıyorum düz gözüküyor( bazıyerler hariç)









 Bir müddet sonra bir virajda yol üstünde bir araba büyüklüğünde bir kaya parçası ile karşılaşıyorum.Korkum büyük bir araba bu virajı  hızla dönse kayaya çarpmaması imkansız.Nitekim biraz sonra bir otomobille karşılaşıyorum ve onu ikaz ediyorum.Sürücü ,bu kayanın orda faaliyette bulunan taş ocağının arabalarından düşmüş olacağını söylüyor ve teşekkür ederek ayrılıyor ,bende  tırmanmağa devam edip  daha ilerde taş ocağı yetkililerini ikaz ediyorum onlarda bana taşı kaldırdıklarını söylüyorlar

 .Çifte köprüler bölğesine geldiğimde çok güzel bir manzara ile karşılaşıyorum. Çifte Köprüler Bölgesi  ormanlık bir alanda derelerin birleştiği bir noktada Konaklamak için bir restaurant var. Bol miktarda alabalık var.Burayı geçen sene inşa etmişler.




.Sahibi ile tanışdıktan sonra Mençura şelalesine giden yolu soruyorum Bana hemen resturant ın yanından giden yolu takip edersem  3.5 km ilerde  başka bir resturant la karşılacağımı ve ordan 200 m sora bir köprüden geçerek 25-30 dak tırmandıktan sonra mençura şelalesine varacagımı söylüyor.Bisikletimi resturantın önünde bağladıktan sonra gösterdikleri istikamette  yeşillikler içinde tipik bir yoldan  yaya olarak yola çıkıyorum . 















Mençura şelalesine vardığımda karşılaştığım manzara hakikaten çok güzel..Orda orta Doğu üniversitesinden  bölgedeki çeşitli etkinliklere gelen gelen dağcı gençlerle  tanıştım .Şelalenin  önündeki suda bir müddet yüzdükten ve fotoğraf çektikten sonra azıda bir çoğuda  yolcu yoluna gerek diyerek  terk ediyorum 





. Çifte köprülere döndükden sonra bisikletime binerek hızla hiç pedala basmadan sahile kadar iniyorum ve 


Arhavi ve Ardeşen   kıyı boyunca bir tarafı masmavi deniz, bir tarafı dağlara yaslanmış yeşillikler içinde tipik Karadeniz  sahil yolu üzerinden önce sahilde yüzüp daha sonra pazar ilçesinde bir yemek yiyip ve  görevlilerle sohbet ettikten sonra 












                                                    35 km pedal basıp Ardeşen'e varıyorum.




 Burda daha önceden telefonla yer ayırtığım Öğretmen evine giderek yerleştim..Akşam yemeğini yeyip öğretmen evine döndüğümde beni bir süpriz bekliyordu .Burda Sertan Taşdelen,Kevser Seri ve Emre Özçelik'le ile karşılaştım .Balkonda oturup bir müddet sohbet ettikten sonra sabah erkenden yola çıkacağımız için istirahate çekildik.Sabah kalktığımda onlar gitmişlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder